Kayıtlar

Sevmek Telaşı

Bir yangın bu, sudan alevleri Ne boğuluyorum, ne yanabilirim Kuşatıldım ızdırabın kısır döngüsüyle Ortasında isimsiz duvarların Ne kalabiliyorum, ne yıkabilirim Göğsümden başlayıp dünyayı saran Sancı mı bu gökyüzünden ruhuma inen Doğmamış sabahların arifesinde Adına yazılmış şiirler üstüne Düşen bir parça mum gibiyim Boşlukta kapladığım her bir adımı İçerimdeki boşlukla dolduruyorum Sustukça büyüyen girdaplarımı Yutkunduğum satırlarla besliyorum Ölürse bir gün söylemek telaşım Bil ki yazılmamış bir satırda yaşıyorum   2018

Yalnızlıklarımı Sayıyorum Akşam Üzerleri

Yalnızlıklarımı Sayıyorum Akşam Üzerleri İnce rüzgarlarda titreyerek atıyorum korkularımı Karşıda, En karşıda Güneşten bir ışık nüks ediyor denize Mualla, ne olacak bu halimiz Sisli dağlarda mı rastlaşacağız artık seninle Mualla, Kuşlar inliyor artık ötmek yerine Susun diye bağıramıyorum İçimdeki denizi Akşam güneşi boğuluyor içimde Mualla Yok musun artık akşam üzerleri Gün, akşama varıyor nihayet Kokun denizin öbür yanında kalmış Duyuyorum Kahpe rüzgarlar getirmiyor kokunu Vapurlar kıyıda bekliyor öylece Üşüyorum Mualla Hırkasızım yine Şehrin bütün ışıkları boşuna yanıyor Boşuna batmış güneş Bu akşam da yanımda oturmuyorsun Mualla Dalgaların sesinde bi hal var Işıklar aydınlatmıyor bu akşam şehri Bu akşam bizde eksik bi şeyler var  "Mualla" Bu akşam Yok gibi bakıyorum Mualla Gözlerimin daldığı yerde sen varsın Dört duvarın arasında Peynir ekmekle yiyorum aklımı Kaçmak isteyip çıkıyorum evden Aynı bedeni yerleştiriyorum  Aynı sahile Anlamıyorlar Mualla Avucunda ellerin olmaya...

İsyan

İsyan Bir gecede doğar, büyür ve ölür karanlık! Bir gecede yazılır bütün şiirler. Hasret bize kalır mı kalmaz mı soruncaya dek Bir de bakmışsın ceketini alıp çıkmış yalnızlık Voltalıyor sahili boylu boyunca Toplamış yandaşlarını haczediyor geceyi. Ne bir yaldız bırakıyorlar gökte, Ne kaybolmuşlara bir yıldız. Bana kalan sol yanıma saplanmış bir çuvaldız, O da tarif ediyor dünyama yörüngesini. Hayret, ben âmâ olmadım henüz Halbuki mil çektim güneşe göğün ardından Kasvet serdim bir dağın ormanlarına Hayret, ben öldürülmedim henüz Bir gecede doğar, büyür ve ölür yalnızlık!

Fakat

Fakat Çokça ağladığım bazı anılarım var -bir kaldırımda ya da bir bankta belki terk edebilirim onları- Fakat gülmek tatlı kalsın diye unutmuyorum Terk edince denize uğrayabilirim Orada sana rastlayabilirim Bu beni son görüşün olabilir Seni sevebilirim Fakat ihtimaller üzerine konuşunca yoruluyorum Denize nazır bankları seviyorum Keşke ben de olabilseydim Uçabilen kuşlara imreniyorum Keşke uçabilseydim Fakat uçamayanları anlıyorum Ben kuşların yüz karasıyım, kanatlarımı saklıyorum Ben seni bu banka bırakıyorum Sen dinleyedur dünyayı Eğer martıları seversen Senin için denizi çalabilirim Balıkları seversen bulutları dağıtabilirim Fakat beni seversen, bil ki gidiyorum

Beni Bırakma Grandala

Beni Bırakma Grandala Bu dünya bana ağır geliyor Grandala Yükümü kaldırıyor bedenim Ama kendini kaldıramıyor, hasta yatağında Sakın beni yoklama Grandala Tek başımayım biliyorsun Seni incitebilirim Bulutlar kaplıyor yukarıyı 'Ya kapatmayın göğü Ya beni de alın, gidecek yerim yok' Dinlemiyorlar Grandala, kimsesizim Bunları okusa kızacak kimseler tanıyorum Ama bunları okuyamıyorsam, Kimsesizim Grandala. İçimde bir boşluk büyütüyorum herkesten habersiz Ben anneyim, ben babayım Ben abi, abla ve kardeşim İçimdeki boşluğun her şeyiyim Grandala İçimdeki boşluk her şeyim Sokulmak geçiyor içimden o boşluğa Yaklaşamıyorum, kaçamıyorum Mıhlandım ayaklarımdan kara göğün altına Sevebilir misin beni Grandala Seversen çözer misin Anılarımın zindanına bağlayan zincirlerimi Ben çok yoruldum yaşama katlanmaktan Ödülüm nefes almak mı Al nefesimi Tanrım Sahi Grandala senin Tanrın var mı Benimkiyle aynı mı Öyle olsun ya da olmasın Beni bırakma Grandala, kimsesizim Yalın ayak dolanıyor beynimin için...

Beni Anlayabilir Misin Grandala

Beni Anlayabilir Misin Grandala Beni anlayabilir misin Grandala Kuyulara düşmedim ben hiç Gökyüzünü bulutlardan sağmadım Akşamüstü çalamadım o hasret türküsünü Ağıtlar yakamadım kendime kuzgunların sesinden Bini bir para dertlerimi toplayıp atamadım uçurumlardan Beni anlayabilir misin Grandala Asma köprülerini geçtim sıradağların Bağırdım avazım çıktığı kadar Saat geceyi, gece ayazı bulduğunda Yırttığım takvimler göğsümü vurdu Yıldızlara tökezleyip soluklandım Süpürdüm gökyüzünü satırlarımla Kaç çıvgın saydım aklımın içinde Ne çıvgınlar büyüttüm, biri sen etmedi Gün soydum, yıldız yaktım Tuttum mehtabın iki kolundan Büktüm, bir kuşun kanadına taktım Ne yollar yürüdüm gözlerim kapalı Kendime varınca sana kör kaldım Acze düştüm, sevmek yorulurmuş Grandala Beni anlayabilir misin?

Mühmel Yalnızlık

Mühmel Yalnızlık Kendimi bir martının sesinde ölürken buldum Denize nazır boş bir bakışa denk geliyordum Bir iki daha üçe, üç dört daha yediye Ben sana, sen bana Ben sen daha hiçe tekabül ediyorduk Bir elin parmağını geçmez yalnızlığım Boylu boyunca uzanmış göğsüme Alıyorum nefes, veriyorum nefes Kalan bir ben varım nefesten geriye Kalanı, kimse düşünmez Nefesin bile.